AH SEYİT AH..

Aksaray Eskil İlçesi Küçük BozcaMahmut Yaylası'ndan Seyit Talaşlı geçtiğimiz günlerde Konya'da çalıştığı işyerinde kendini asarak yaşamına son vermişti.. Hayatını kaybeden Seyit Talaşlı´nın intiharının ardından dram çıktı. Seyit Talaşlı´nın yaşadığı dramı facebook hesabında anlatan Eskil 75´inci Yıl Anadolu Lisesi Müdürü Dursun Altan´ın klavyesinden dökülen sözcükler tüm ilçeyi yasa boğdu. İşte o paylaşım; BU AYIP BİZE YETER BU AYIP HEPİMİZE YETER Eskil´li hemşehrimiz Seyit TALAŞLI intihar etti. Neden intihar etti? Bir yıl önce hanımı kanserden vefat etti. 4 çocukla kaldı. Babası kanser hastası, annesi de rahatsız. Eskil´de iş bulamadı. Kpnya´da üç kuruşluk bir işe girdi. Geceleri işte çalışıyor, gündüzleri de hastanede babasının tedavisi ile ilgileniyordu. Eskil´de kalan çocukları buram buram burnunda tütüyordu. 4 çocuğundan ikisi de hastaydı. Hasta babası ile mi ilgilensin, hasta anası ile mi ilgilensin yoksa hasta iki yavrusu ile mi ilgilensin? Hangisine yetişsin, hangisine para bulsun? Annesine; Anne, çocuklarımı çok özledim, burnumda tütüyorlar, diye ağlamaya başladı. Gözyaşları dizinden tırnağına indi. Anne sen de hastasın, çocukları da senin başına yıktım geldim diyordu, gene ağlıyordu. Maddi imkansızlıklar diz boyu. Yetişemiyordu, yetiştiremiyordu. Ne bir zengin çağırıp bir iş veriyordu, ne de bir siyasetçi; ´Gel arkadaş, sen ihtiyaçlısın seni işe alalım, çocuklarının başında dur!´ diyordu. Ezanlar okunuyordu. Eskil´deki 15 civarında camiden birbiri peşi sıra. Ama bu imamlardan biri de gelip; "halin vaktin nasıldır?" diye sormuyordu. Biri de ben olmak üzere, çocuklarını okutan öğretmenlerden biri de, evini ziyaret edip, halini durumunu sormuyordu. Bir komşusu, bir hemşehrisi, kısaca bir Allah´ın kulu halini sormuyordu. Gittikçe büyüyordu çaresizliği. Esnaf oturduğu kasanın başında kredi kartı post makinesi ile cırt cırt tahsilat yapıyordu. Siyasetçiler O'nu görmüyor, zengin çocuklarını işe alıyordu. Biz memurlar ise maaşlarını alıp çoluk çocuğumuzla elbiseler alıp, afiyetle yiyorduk. Biz mutluyduk, siyasetçi mutluydu, komşular mutluydu, esnaf mutluydu. Ama Seyit´in evinde çaresizlik her tarafı sarmıştı..  
Reklamlar