Gelecek Partisi Esra Erol ile ilgili Kamu Denetçiliği Kurumu'na şikayettte bulundu
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Seren Yıldız Öztürk, “Esra Erol’da olarak bilinen programda DNA testlerinin kamuoyuna aktarılması sonucu soy bağları belirlenen çocukların hakları bilinmekte olan yasalar gereğince ihlalhabewr devamı>>
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapmakta olan Seren Yıldız Öztürk, “Esra Erol’da olarak bilinen programda DNA testlerinin kamuoyuna aktarılması sonucu soy bağları belirlenen çocukların hakları bilinmekte olan yasalar gereğince ihlal ediliyor” dedi. Gelecek Partisi yayımlanan programlarda çocuklara ait haklarının ihlali ve soy bağlarının aktarılmasını önlenmesi amacı ile Kamu Denetçiliği Kurumu’na müracaatta bulundu.>>>>>>>
Gelecek Partisi yöneticileri müracaat akabinde Kamu Denetçiliği Kurumu A kapısı önünde basın açıklamasında bulundu..
“ESRA EROL’DA ÇOCUK HAKLARINI DİKKATE ALMIYOR”
Kamu Denetçiliği Kurumu’na genel itibari ile AYRICA da de özel olarak Esra Erol’da isimli program ile ilgili başvurduklarını söyleyen Öztürk, şunları ekledi:
“Genel olarak bulunmakta olan bazı yayınlarda özel bir şekilde 'Esra Erol’da' programında görülen DNA testlerinin deşifre edilmesi neticesinde soy bağları belirlenen çocukların haklarının ihlal edilmesi. Kamu Denetçiliği olarak bilinen Kuruma başvurduk, İnsan Hakları Kurumu, Meclis İnsan Hakları ve ayrıca da Komisyonu olarak bilinen kurumlara da başvuracağız. Bu çocukların DNA’ları tespit edilmesi soy bağları deşifre edilmesi çocukların hakları çok ağır ve aynı zamanda sistematik olarak kasıtlı bir şekilde ihlal ediliyor. Bu çocuklar evlilik harici ilişkilerden ya da ensest ilişkiden meydana gelmiş olabilir. Bu çocukların kendilerine ait özel hayatlarının korunması gerekmektedir. Bu programlar maalesef bu çocukları nesne, malzeme olarak kullanarak reyting kaygısıyla tavırlarını sürdürüyorllar”
BM'YE BAŞVURABİLİRİZ
Türkiyenin 1995 senesinden beri Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi içerisinde taraf bulunduğunu hatırlatan Öztürk, direk olarak Çocuk Hakları Komitesine müracaat olacağını, ancak bütün bakanlıkların, kamu kurum ve kuruluşlarının oldukça kayıtsız davrandığını söyledi.
“Sadece RTÜK meydana gelmiş olan infiali bastırma maksatlı caydırıcılıktan uzak bir yaptırım sergiledi. Bu kurumların tesirli önlemler alması gerekmektedir. Kamu otoritesi kayıtsız, bu noktalarda alakasız ve görmezden gelmektedir. Bizim hedefimiz ülkemizi Birleşmiş Milletler üzerinden şikayet etmek kesinlikle değil. Amacımız içerde kamu, kurum ve aynı zamanda kuruluşları, bakanlıkları ve aynı zamanda ilgili organları konu ile ilgili harekete geçirmek. Bu manada ombudsmanlığın bizlere destek vereceğni düşünüyoruz. Zaten rehber olarak hazırlanmış bir metin olan Çocuk Hakları Sözleşmesi bulunuyor. Bu protokol ombudsmanlığın çocuk haklarının tecavüzü önleyeceği mahiyette kararlar olacağıve kamu otoritesine de aynı zamanda bunu bildireceği çözüm çerçevesnde adeta bir hakemlik olacağını düşünüyoruz, ümit ediyoruz.”
“ÇOCUKLARIMIZIN DA AYNI ZAMANDA GELECEĞİNİ KARARTAN YAYINLAR”
Programlarda çocuklara sunulmakta olan mezhep ve aynı zamanda soy bağlarının açığa çıkarılması noktasını eleştiren Aydın, şunları ekledi:
“Çocuklara yönelik olarak mezhep ve aynı zamanda soy bağının gayriresmi bulunmasının gizliliğinin ihlali, DNA testinin olmaması, deşifre edilmesi çocukların özel haklarının ve aynı zamanda özel bilgilerin açığa çıkarılması sonucunda ihlal edilmesi gibi çocukların psikolojisi ve aynı zamanda sosyal gelişimi noktasında ilerideki hayatlarını oldukça etkileyeceğinden bu noktada büyük kaygı yaşamaktayız. Bunun bir an evvel durdurulması noktasında bugün Kamu Denetçiliği Kurumuna başvuru yapıldı. Buradan alacağımız öneri kararlarıyla birlikte bu tür toplumu rahatsız etmekte olan çocuklarımızın da geleceğine zarar veren bütün programları önleyeceğimizi ümit ediyorum.”