Olayın yaşandığı bölgenin sıcak olmasına rağmen buz kesen bu acı ve utanç verici olay, duyanları hem üzdü hem kızdırdı. Aşiret önderi, aynı zamanda ilçe belediye başkanı olan kişinin dört eşi vardı. Bununla da yetinmedi.
Bununla yetinmeyip kendisine inşaat işçisi eşini kanserden kaybetmiş ve yardım için sığınan genç dul bir bayana göz koydu. İslami kurallara göre dört eşten fazlasını alamayacağı için eşlerinden birini boşaması gerekiyordu. Dul kadının tek şartı vardı: Resmi nikâh kıyılması. İnsani bütün duygularını nefsi için köreltmiş başkan buna hayır diyemedi. İlk eşine durumu anlattı. Ondan olan erkek çocuğu vermeyeceğini, kız çocuğunu verebileceğini söyleyerek bu işi bitirdi. Başkanın ilk eşi oğlunun uykuda olduğu bir şafak vaktini seçti ayrılmak için. Uyandırmadan defalarca öptü, kokladı gözyaşlarını içine akıttı. Küçük kız annesinin yaşadıklarını hem ortak oldu hem destek çıktı. Gün ağarmadan yola koyulurken küçük kız bir gün babasından intikam alacağına yemin etti. O kız büyüdü. Okudu. Hâkim oldu. Nihayet ataması gerçekleşti. Hem de babasının demir attığı ilçe başkanlığının olduğu şehre. Babasının teamüller gereği “hayırlı olsun”a geleceğini biliyordu. Yıllarca arayıp sormayan babasına herkesin huzurunda kinini haykıracak, onu küçük düşürecekti. Kendi yaşam havuzunda hapsettiği, boğduğu kadınlar için, çocuklar için intikam alacaktı babasından. Nihayet randevu günü gelmiş çatmıştı. Birazdan olacakları Allah’tan başkası bilemezdi. Tam fırsat kollayıp her şeyi yüzüne salyalarla akıtacakken ilçe başkanı babasından duyduklarıyla dünyalar başına yıkılmıştı hâkimin. Dakika bir, gol bir. Huylu huyundan vazgeçer mi hiç, yaş kemale erse de? Başkan öz kızının bekar olduğunu öğrenince kimseye kaptırmamak için evlilik teklifinde bulunur. Bir an nevri dönse de hâkimin aklına daha acı bir intikam gelir. Üstelik başkan bunun vicdan azabını sonsuza dek unutmayacaktı. Hâkim öfkesini saklayarak çantasında sakladığı fotoğrafı çıkarır. Fotoğrafta kendisi, kardeşi ve annesi vardır. Ayrıca makasla özenle kesilmiş bir bölüm. Başkan gözlüğünü takar. Dikkatlice bakar. Kesilen bölümde kendisinin olduğunu anlar.
